Hürriyet

27 Şubat 2012 Pazartesi

Bizim Oğlan Küçükken Daha Tatlıydı Sanki

Bilgisayarı karıştırırken bizim beyefendinin küçüklük fotoğraflarını buldum.Küçükken daha bir masumdu sanki.Şimdiki haline bakınca fotoğraflardaki masumluğunu özledim sanki.Şimdi çok daha kuduruk, yaramaz ve haylaz =).Ama ne yaparsa yapsın  hala çok fazla seviliyor beyefendi.


İlk oyuncağı bu penguen olmuştu.Hastaydı penguenine ağzına alır bütün evde gezerdi onunla sonra gider benim odamın kapısının arkasına saklardı =).Şimdi çok fazla oyuncağı olmasına rağmen hala penguenin yeri başka sanırım onun için, bütün oyuncaklar sepetteyken penguen illa dışarda olucak.Biz sepete koydukça o bizim arkamızdan çıkartıp dışarı koyuyor.Penguen dışardaysa içi rahat ediyor beyefendinin =)


Eskiden bu şekilde uyuduğunda fotoğraf çekerdik bozmazdı şeklini hiç ama şimdi bu şekilde fotoğrafını çekmek için hızlı davranmak gerek =)


Bu şekilde uyumasını çok severdik.Benim yastığımı sahiplenir, benimle birlikte yatardı.Ama bütün yastığı kendine alırdı.Bende diğer yastığımı ona vermiştim sonunda onda yatıyordu geceleri.Ama artık gelip yatmıyor bu şekilde =(


Sepet uykuları.Annem kendi çamaşır sepetinde yatmasın diye ona çok daha güzel bir sepet aldı aynı bu boyutlarda.Tabi beyefendi sevmedi o sepeti hala gidip annemin çamaşır sepetinde yatar.Yeni gelen sepette oyuncak sepeti oldu beyefendinin.


Kayıp tişörtümüz bu da.Ya ben bir yere koydum bulamıyorum yada beyefendi çıkardı ve sakladı bulamıyorum.Kendi pek sevmesede çok tatlı oluyor tişörtle =) Yavaş yavaş alışmaya başladı.

25 Şubat 2012 Cumartesi

Rossmann Far Bazı

 Dün rossmann gitme amacım buydu rival de loop young far baz ve bugün dışarı çıkarken hemen denedim.İnternet üzerinde bir kaç yerden yorumları okuyup almaya kesin karar verdim hakkında kötü birşey diyen yoktu ve kesinlikle hakkında kötü birşey denemicek bir ürün.Far rengini ciddi anlamda normal sürüme göre değiştiriyor.Ve sürerkende çok rahat oluyor farı istediğiniz gibi rahat dağıtıyorsunuz.
Sabah 11 civarı makyajımı yapıp evden çıktım ve akşam 6-7 civarı makyajımı temizlerken hala ilk sürdüğüm hali gibi hiç bozulmadan bütün gün farım benimleydi.Normalde sürdüğüm far günün yarısı kalırdı ve bu benim çok sinirimi bozardı.Bide far tam rengini versin diye bir kaç geçerdim üstünden ama o şekilde yapıncada terlediğimde farlar çok daha çabuk etkilenirdi.Ama bu far bazıyla artık hiç öle bir sorunum olmayacak.Artık vazgeçilmez bir ürün oldu benim için.Bol bol tüketicem gibi bu bazdan =).








Azda olsa bu fotoğrafta fark belli oluyor.Sol tarafta silik duran far bazı olmadan sürülmüş far.Sol taraftaki ise far bazı üstüne sürülmüş far ve benim asıl olmasını istediğim renk.Far, far bazı üstüne tutunuyor sürerken ve çok daha kolay uyguluyorsunuz.
Fotoğraftaki far flormar color palette farı 05 numara ve tam paletin ortasındaki renk.

24 Şubat 2012 Cuma

Yine dayanamadım

Okul çıkışı dayanamadım yine arkadaşımı aradım evdeysem rossmann'a giderim dedim.O da hemen tamam dedi ve kadıköyde koşarak üsküdar otobüsüne atladım.Kendime bir söz vermiştim para harcamıcam ve rossmann'a sadece far bazı almak ve rimel bakmak için gidiyodum.beğendiğim rimel olursa alcam olmassa sadece far bazı alıp çıkcam ama nerdeeee =).Yine bütün paramı rossmann'da bırakıp eve döndüm.



Mağazadaki bayanda arkadaşımda tavsiye etti bu ürünü ve kampanyadaydı.İkisi birlikte 15tl civarıydı.Normalde tek tek satış fiyatı birinde 9tl diğerinde 10tl civarı ama tam bakmadım tek fiyatlara hatırlamıyorum.Hazır t bölgesi bandına ihtiyacım var birde peelingini deniyim diyerekten kaptım raftan bu ürünü.Daha kullanmadım pazar günü denicem bakarım.Satıcı bayan önce bantları sonra peelingi ardından da maska uygulamamı tavsiye etti.Maske olarak watsons'dan aldığım bir maske vardı kendi markası olan onunla kullancam umarım işe yarar.Ben normalde ayrı ayrı farklı zamanlarda kullanıldım hepsini bakarım hepsini ard arda kullanınca ne kadar etkili olucak =)



 İşte asıl gitme amacım bu far bazı.İnternetteki yorumlardan sonra en çok almak istediğim marka l'oreal de-crease far bazıydı ama ne yazıkki türkiyede olmadığını ve yurtdışı kozmetik yasağı nedeniylede dışardan alamadığım için baya hayal kırıklığına uğradım.Ama yorumlarda okuduğum kadarıyla bu da güzelmiş yarın hemen denicem kaçarı yok =).Fiyatıda çok uygun alıp denememek imkansız 4tl.
 

Ve işte asıl uzun zamandır almak istediğim rimel.Aslında black drama ve one by one arasında kalmıştım hep.Geçen gün arkadaşım aldı bunu ve çok memnun kaldığını söyledi.Benim bu rimeldeki tek kararsızlığım fırçasının tombul olmasıydı.İlk black drama alıyım diye düşündüm ama ne yazıkki kalmamış.Satıcı bayan başka bir kaç marka gösterdi ama taktım bir kere maybelline alcaktım.Hemen kaptım reyondan bir tane.Burdaki fiyatlar daha uygun maybelline rimeller 11tl civarı.Eve gelir gelmez denedim sürmesi çok yumuşak çok rahat ve çok güzel ayırıp uzatıyor.Yapışıp yapışmayacağını denemek için bir kaç kez geçtim üstünden ama gayet düzgün kaldı bayıldım bu rimele artık favorim =).

23 Şubat 2012 Perşembe

Kitaplarım

Aslında kitap okumayı seviyorum ama bir türlü nedense fırsat bulamıyorum.Ama yinede kitap almama engel değil şuan elimde okumadığım 4 kitabım var ve dahasınıda almak istiyorum.Okuyamasamda kitaplar bende olsun mutlaka başlıcam diyorum.Tabi başımda o kadar şey var ki önce onları azaltıp kafamı boşaltmam gerek rahat okumam iççin kitaplarımı.




Bunlar şimdilik elimde bekleyenler.Bu hafta birini seçip başlıcam ve ara ara kitapçılara bakarak kitapları karıştırcam =)

19 Şubat 2012 Pazar

Mektup zaman

Yazın teyzemin yanından geldikten sonra başladım mektup yazmaya.Yoksa öle bir alışkanlığım yok sadece çocukken teyzeme ve halama yazardık arada.Şimdide teyzemlerin komşusuyla mektuplaşıyoruz.Onlar beni çok sevdi ben onları çok sevdim.Hem ingilizcemi geliştirmemdede yardımcı oluyor bana.Onların gönderdikleri mektupları okumakta bazen zorlansamda (bazen el yazısı yazıyolar ozaman zor oluyor bazı kelimeleri anlamam) iyi oluyor benim için.



Bana en son mektuplarını eniştem gelirken onunla birlikte yollamışlardı.Ve çok güzel yeşim taşında bir çift'de küpe yollamışlar.Bayıldım tabi ben küpelerime olabildiğinde onları takmaya çalışıyorum =).Madem hediye aldım bende küçük birşey koymak istedim zarfın içine.



Aradım taradım en son en çok hoşuma giden teşekkür kartı bu oldu.Çiçeği renkleri bayıldım bu karta.



Ve buda mektubumun bonusu küçük bir İstanbul hatırası.Bunlarıda bu küçük kartın zarfına koyup zarf içnde zarf şeklinde yollıcam =).
Tabi Duman beyefendi merakla geldi hepsini kontrol etti tek tek.Ne geliyor ne gidiyor bilmesi gerek bizim oğlanın =).



En sonundada kıskandı ve kızdı bana.En son kartların üstünde tepinmeye başlayınca kızdım bende oda geçti önüme oturdu suratıma bakmadan.



Buda bana gelen mektup.Prince ve Paşanın yılbaşı fotoğrafıyla birlikte =).



Bu fotoğrafa bayıldım.Prince hayranım hem en çok istediğim köpek olduğundan hemde kendisinin ayrı bir sempatikliği var.


Dumanla okadar boğuştuktan sonra bunları çekmek için küpelerin fotoğrafını çekmeyi unutmuşum =/.Bir dahaki sefere umarım o da.




17 Şubat 2012 Cuma

Kedi Çılgınlığı



Bende kedileri ve kedili şeyleri sevenlerdenim.Kedili birşeyler gördüğümde dayanamam almak isterim, benim olsun isterim o tatlı şeyler =).Kedi severler 'cats by luyano' koleksiyonunu bilir ve severler.Kedili her türlü ev ürününü bulmak mümkündür.Özellikle kupalarına bayılıyorum o serinin.Ama şuan anlatacağım seri bambaşka bir seri ve gördüğünüzde ne kadar tatlı şeyler diyeceğiniz türden makyaj malzemeleri.Bu makyaj malzemeleri PAUL&JOE markasına ait kedi koleksiyonundan alsanız bile kullanmaya kıyamayacağınız bir seri bu.Rujları,ojeler,eyeliner,pudra ve farları.Makyaj için gerekli herşey bu seride =)






Pudranın şeklini bozmak istemeyeceğiniz bir şekilde tasarlanmış.Ve tek ton olarak üretilmiş pudrası.Ojelerde 3 renkle sınırlı.Eyeliner kedi bakışı elde etmek için siyah tabikide.



Farlar 3 ton olarak üretilmiş ve üçüde günlük olarak kullanılabilcek renklerde, tabi şeklini bozmaya kıyabilirseniz yine =)







Benim sevdiğim ürünler rujlar oldu.Bayıldım bu rujlara.Rujların fiyatları 30 dolar civarında.Bu tatlı kediler için değer ama aldıktan sonra denemek için bile küçük bir parça bile süremem.Şekilleri bozulmasın onları hep bu şekilde saklamak isterim =).Bu rujlarda yine günlük kullanılabilecek tonlardan oluşuyor.


Rujların kutuları bile çok hoş tasalarmış.Bu seride herşey kedili.Tam kedi severlerin sahip olmak isteyeceği bir seri yapılmış. 


 Ve işte son olarak benim en çok sevdiğim parçalar.Bu rujları hepsinden daha çok sevdim.Şapkaları, papyonları onları çok daha çekici bir hale getirmiş.Aldığınızda kullanmak istemeyeceğiniz şekilde üretilmişler hepsi.Yada hepsinden ikişer tane alıp bir tanesini kullanıp diğerini saklayacaksınız =D

16 Şubat 2012 Perşembe

Yanlışlarımız


Şans eseri denk geldim bu video'ya ve ne kadar hatalı kullandığımız bir kez daha dank etti kafama.Aslında hepimizi yaptığı hatalar bu ve kesinlikle düzeltmemiz gereken hatalar. Düzeltmezsek sonucunda ciddi ağrılar çekmemiz muhtemel.Bu video hataları düzeltmede azda olsa yardımcı olabilir.Bunun dışında google'da aradığımızda karşımıza milyonlarca sonuç çıkıyor nasıl daha düzgün kullanabileceğimiz hakkında.Bunları araştırmak ve kullanış şeklimizi düzeltmemiz gerekiyor.Tabı bu yazıyı yazarken ben bile yamuk bir şekilde oturmaktayım o ayrı =D.Bu şekilde oturmanın geri dönüşü sabah bana sırt ağrısı olarak yansıyacak o ayrı.

Uyurken bile rahat yok

Bizim Duman beyefendi uykuyu çok sever.Bugünde hiç uyanmak istemediği günlerden biriydi.Veterinere gittiğinde uykusu bölündü diye huysuzluk yaptı.Sevdiği veterinere bile tısladı.

Artık çekme diyor ama imkansız bu halleri kaçmaz.Bol fotoğraf çektim durdum.Duman beyefendide mecbur bir kaç küçük poz verip gitmemi bekledi =)

Duman beyefendinin üstünde tişörtünü bıraktık bugün.Umarım sabah uyandığımızda üstünden çıkartmış ve bir kenara köşeye atmış olmaz.






14 Şubat 2012 Salı

Vitrin kedileri


Soğuk, yağmurlu havalarda kadıköyde hemen hemen her vitrinde denk gelirsiniz kedilere.Kimse onlara birşey demez bütün gün orda yatarlar.Çok tatlıdır onlar =).Bu fotoğraf kadıköy bahariyedeki koton mağazasının bugün vitrinindeki kedi.Ben mağazaya girdim okadar dolandım çıktığımda hala arkası dönüktü temizleniyordu.Hatta bir tanede mağazanın içinde vardı.Tam ortada yatmış uyumuş.Hiç kimse dokunmuyordu ona herkes yanında ne kadar tatlı diyerek geçiyordu.Bugün gidenler görmüşler uzun tüylü çok tatlı bir kediydi =).Bundan sonra denk geldiğim vitrin kedilerinin fotoğraflarını çekicem.

Ayakkabılaaarrr...


Her kadın beğendi bir ayakkabı görünce bu şekilde hayran hayran ona bakar.Bazen almaya kesin karar veril  ve alana kadarda içi rahat etmez bazılarımızın.Ayakkabı her zaman ihtiyaç olunan ne kadar çok olursa olsun sanki az varmış gibi gelen bir aksesuar, giyimin en önemli parçasıdır.


Ve işte buda Miss Piggy'nin hayran hayran baktığı ayakkabı.Pembe sevmesemde ayakkabın bir çekiciliği var.Belki parıltılı olması çekiyor insanı birazda.Miss Piggy'de bu parıltıya hayran kalmıştır kesin.Ayakkabını tasarımcısı Jerome C. Rousseau ve ayakkabılarım fiyat 595 dolar civarı bu da yakalışık olarak 1.000tl yapmakta.Gerçekten fazla güzel bir fiyat ayakkabı için




Bugün sevgililer günü



Aslında bu seneye kadar bu kadar hazırlanmamıştım için sevgililer gününe.Hediye ve kekler =).


Düz beyaz zarf hiç hoşuma gitmedi.Ama aldığım kartın boyuna uygunda renkli zarf bulamayınca bende bu şekilde süslemek istedim bembeyaz olmasından daha iyi =)

Arkası dolu önü boş olmazdı.Özellikle bu sevimli ayıcık çok tatlı oldu zarfın tam ağız kısmında =)

Buda okadar arayıp sonunda seçebildiğim kutu.Alırken daha küçük gelmişti gözüme iki tane cupcake koyarım diye düşünürken üç tane sığdı mutluyum bu yüzden.

Duman beyefendide meraklandı birazda kıskandı.Kimse ona hediye vermedi bugün oda benim hazırladığım hediyeleri karıştırdı durdu.

Kartım kutudan biraz büyük.Kartı kutunun içine koyma hayallerim suya düştü mecbur yanında yarı oldu ama böle güzel oldular.

Bunlarda kutunun içindeki keklere eşlik etmesi için.3 kutu bonibon biraz jelly belly ve favorim küçük rengarenk marshmallowlar.


Buda kutunun içindekilerin son hali.3 adet cupcake ve şekerlemeler ve çikolatalar =).


Duman beyefendide kıskançlıktan kameranın ipine saldırıyor.O da hediye istiyor ama belli etmiyor =P.





Kartın fotoğrafını çekmeyi unutmuştum ama eve geldiğimde twiiter'da bu fotoğrafı gördüm.Çok hoşuma gitti.Severek yemiş bugün cupcake'leri.Bonibonlar ve diğerleride kutuda yenmeyi bekliyorlarmış =).


Hediyenin fotoğrafı eksik.O da mudodan hem spor hem klasik havası olan gri bir gömlek.Umarım oda üstünde güzel olcak.Haftasonu görcem onuda umarım =).


12 Şubat 2012 Pazar

Tatlılar ama bıraktım onları


Bugün hazır havada biraz düzeldi diyerek dışarı attık ablamla kendimizi.En yakın Bağdat caddesi inerim bir yürüyüş yaparım ne var ne yok bakarım dedik.Hazırlandık ve hemen attık kendimizi dışarı.Fenerbahçe stadına kadar sadece gratis'e girdik.O da oraya yeni gelen bir parfüm için.Demeter marka bir parfüm 5-6 çeşidini getirmiş gratis ama içlerinden en güzeli sex on the beach olanıydı.Bana küçükken yediğim şekerleri hatırlattı ve ablamada koklatmak istedim.Koklayınca oda aynısını hatırladı.Ne güzel şekerlerdi onlar =).Dönüştede koton mağazasını görünce dayanmadım belki tekrar takı bulurum diye daldım içeri ama hiç birşey bulamadım.Bir kaç mağazaya daha girdik bakındık çıktık.En son tamam gidiyoruz derken toyzzshop'ta Miss Piggy ve Kermit'i görünce içeri attım kendimi.Biraz hüsrana uğradım.Tek çeşit bulunuyordu ve the muppet show'dan sadece 5 karakter vardı.Peluşları çok güzel yumuşaktı, fiyatta iyidi ama en küçük klipsli olanları biraz pahalı gibi geldi.Yinede Miss Piggy ve Kermit ya alınmaz mı onlar.Reyonu biraz karıştırdım hepsini inceledim boylarını, fiyatlarını karşılaştırdım ve boynum bükük hepsini geri bırakıp çıktım mağazadan.Kendime söz verdim harcamıcam para umarım =). Tabi  cumartesi günü (yani daha dün) kadıköydeki kotona gidip bu seferde kolye aldım o ayrı =D.

11 Şubat 2012 Cumartesi

Değmezdi kesinlikle...

Ablam hafta içinde geldi ve dediki hafta sonu ofisin yemeği var gel sende benimle.Güzel tamam kabul ettim.Hani farklılık olsun değişik insanlarla olayım birazda.Herşey iyi güzel koştura koşturada olsa kadıköyden kazaskerdeki yemeğe yetiştim.Herşey güzel mezeler geldi, ardından ortaya tabakla geldi adana ve urfa.Okadar meze yedikki yemeğe yer kalmadı.Bir büyük rakı açıldı.Tabi ablam içmiyor bende rakı içmek istemedim bir bira yeter bana.İçesim yok zaten o bir tanede içmiş olmak için söyledim.Neyse herşey güzel muhabbet felan.Yedik içtik güzel gidiyor.Hesap geldi bir kişi ödedi sonra bölüşürüz dendi.Oturduğumuz yerde yavaş yavaş kapanmakta.Hesap ödendi, kalktık bizde.Evlere dağıldık.Yemek için fatura kestirdiler muhasebe işlerine ablam bakıyor diyede faturayı ablama verdiler.Eve gelir gelmez merak ettik ne kadar tuttu.O hesap nasıl nerden çıktı çok merak ediyorum.7 kişiyiz içki olarak bir bira bir tanede büyük rakı sadece içildi.Yemek olarak düzgün bişi yoktu, meze yendi hep.Adana ve urfalar ortaya ikişer porsiyon kondu.Yemek sonunda kahveler içildi, meyve tabakları geldi.Ama ordaki mantık meyhane mantığı kime ne geçirirsem  sanırım.Okadar şeye 375tl hesap çıkmaz.Açıkca diyim Niyazi Beyi severiz oraya gideriz ve tıka basa yenir ordada mezeler iskenderler felan hiç böle bir hesap hatırlamıyorum.Bir daha kazaskerde asma altının kapısına adam atmam.Adam başı 59tl versek başka yerde daha güzel yemek yenirdi buraya değmez verinen paraya.





10 Şubat 2012 Cuma

Benim neden olmasın


Her kar yağdığında eline fotoğraf makinasını alanlar atıyorlar kendilerini dışarı fotoğraf çekip hemen eve dönüp facebook'a ekleyip başlıyolar yazı yazmaya yorum yapmaya birbirlerine.Bu seneye kadar hiç böle birşey yapmamıştım.Ta ki bu seneye kadar.Hazır babamda evde yok kar yağdığında gece yarısı annemle yürüyüş için güzel fırsat oldu bize bu sene.Annemde bu yürüyüşlerde fotoğraf çekti durdu.Ve nihayetinde 21 yaşımda karda çekirmiş bir kaç fotoğrafım oldu.Mutlumuyum mutluyum tabi çünkü istanbulda bu karda bir kaç anım oldu.İlerde belkide karı görmeyecek olan afacan küçük çocuklarıma gösterecek güzel bir kaç anı fotoğrafım oldu =D